Kötü saydığım bir gündeyim yine. Biliyorsun ki böyle günlerde algım kapalı, gördüklerim sınırlı oluyor. Yaşam bir hayal gibi, gerçeklik çok da gerçekçi değil burada.
Çoğu anımda yaşamak acıdan başka bir şey değil. Büyük yorgunluklar kazanıyorum fakat uyku bile beni dinlendirmiyor. Bazı geceler yalnız kaldığımda içimdeki müziği ve sakinliği duyabiliyorum. Çoğu zaman ise yalnızlığımda içimdeki büyük kavgaları ve gürültüleri duyuyorum yalnızca. Bu yüzden hayatımın çoğu kendimden kaçmaya çalışmakla geçti, ne hazin...
Günden güne görebildiğim, duyabildiğim, dokunabildiğim her şeyin azaldığını farkettim. Artık çok şey bilmiyorum ve bildiklerimden emin değilim. Unuttuklarım arasında milyoncası var. Bir fırsat verilseydi her şeyi bilebilmeyi seçerdim hep. Fakat bu hayalim bile şu durumda çok anlamsız. Herhangi bir isteğim ya da hayalim yok. Gökyüzünü izlemek yeterli şimdilik.
Bulunduğum yerden hoşlanmıyorum. Biliyorsun ki bu işi yapmayı hiçbir zaman istemedim. Yine de para kazanıyorum ve zamanın hep daha hızlı geçmesini diliyorum gün içinde. Hayattan bir beklentim yok. Maddi ya da manevi hiçbir şey beni cezbetmiyor. Kadınlardan bahsetmek bile istemiyorum. İnsanlarla sohbet edebilmek kafi.
Eskiden yeni bir güne uyandığımı düşünürdüm hep. Sabah uyandığımda düne devam ettiğimi hissediyorum artık.
Sen her zamanki sensin ve ben nerede olduğumu dahi pek kestiremiyorum. Çünkü ışık olsa da göz kapandığında bir şey göremez.
Sevgilerimle.
Onur Arpaçukuru