31 Mart 2021 Çarşamba

Dejavular

Beni çaresiz bırakıyor. Uzun zamandır uzun arkalıklarıyla başıma geliyor.

Her şey dejavu yaşamayla başlıyor. Peşpeşe aralıksız birkaç dakika. Gördüğüm rüyalar, çok eski his ve düşüncelerim ani ve kesikçe canlanıyor zihnimde. Yıllar önce gördüğüm rüyalar çakıyor birden. Daha sonra gerçeklik algım gidiyor. Bulunduğum yer ve zaman hayalleşiyor içimde. Gerçek olan ve olmayan hiçbir şeyi ayırt edemiyorum. Bir sarhoşluk gibi fakat tüm algımı kapatıyor. Odağım hiçbir şeyde tutunmuyor. İşte şu an böyle anlardan biri. Bu hafta iki kez oldu ve sanırım şiddeti gittikçe artıyor. Pazar günü yaklaşık sekiz saat sürdü bugün ise yeni başladı. Geçtiği zaman yazıklarımı tekrar inceleyeceğim. Bunu yazma nedenim budur.

Başım çatlayacak gibi, bedenim daralmış ruhum taşmaya çalışıyor sanki. Dışarıya olan algım neredeyse tümüyle kapalı, içimde ise karmakarışık bir kaos hakim. 

30 Mart 2021 Salı

Vincent



Sevgilerle Vincent,

Bugün doğum gününde olağan ve gerçektüstü Vincent van Gogh’u burada anmak için toplanmış bulunmaktayız. Tarihlerimiz 30 mart. 

Anmak çok kolay fakat nasıl onu anlatabiliriz bir yazıda? Mümkün değil. Yine de yalnızca uzaktan bahiste bulunacağız.

37 yıllık yaşamında sonsuz ızdırap, acı ve hayal kırıklığı biriktiren ve ardında sayısız eser bırakıp bizi büyüleyen tarihin yazmakta yetersiz kaldığı büyük ruh. 

Vincent van Gogh 1853 Hollanda doğumlu. Resim hayatına 28 yaşında başlıyor. Bu ayrıntı önemli çünkü yalnızca 9 yıllık bir resim serüvenine rağmen, sanat dünyasını sarsıcı bir biçimde etkiliyor. 37 yaşında yıllarca süren psikolojik sorunlarının, St Remmy akıl hastanesinin sonrasında; buğday tarlasında göğsüne sıktığı bir tabanca ile intihar ediyor ve birkaç gün sonra hayatını kaybediyor. 

37 yıllık yaşamına; sayısız aşk, hayal, hayal kırıklığı, yüzlerce resim, Theoya yüzlerce mektup, hüzün, umut ve rengin binbir tonunu sığdırdı. Vincent yalnızca ressam değil, gerçek bir sanatçı; olağanüstü bir yazar. 

43ten fazla otoportresi bulunur. Nedeni ise maddi olarak model bulmakta zorlanması ve içine dönük dönemleridir. 

Psikolojik tüm sorunlarını, maddi ve manevi zorluklarını, karşılıksız aşklarlarını, kendi ile ettiği mücadeleleri resim yaparak aşabileceğini, her şeyi resimle düzeltebileceğini düşünüyordu. 

Yaşamı boyunca yalnızca tek bir tablo satabiliyor. Sanatının değeri o öldükten sonra anlaşılıyor. Ne yazık ki Vincent’ın hiçbirinden haberi yok.

En önemli tablosu ise Yıldızlı Geceler’dir. 

Neden mi?