21 Şubat 2024 Çarşamba

Öteki Mektuplarım V

Nereden başlamalı, ilk önce insanın kendisine saygısı olmalı. Kendisine saygısı olmayan insan her şeyi yapabilir. En kötü yemeği yer, dayanılmaz bir ortamda 4 saat ağaç rolü yapabilir, ıssız bir yolda çok çirkin giyinebilir. Ya da çok yakışıksız birini iki saat için koluna takabilir.

Oysaki kendisine saygısı olan insan; dünyadaki son fert kendisi de olsa yaşam ödülünden taviz vermez. En karanlık köşede bile Oscar töreni için hazırdır. Ben bunu hayatımın bir düsturu edinmenin gururunu yaşamaktayım. Evde rakı içerken bile gömleğimi çıkarmam, tişörtle morga girmek istemem.

Peki ya Modern Talking?? Buraya yazılamayacak kadar iyiler. 


Buraya son selam verişimden uzun zaman geçti. Değişimini devam ettiren bir birey olarak olarak ben de değişim gösterdim muhakkak.

Bilirsin hayatın koca bir şaka olduğunu düşünürdüm hep, şimdi ben hayata şaka yapıyormuşum gibi hissediyorum. Daha çok yapacağım şey var, fakat ehemmiyeti yok. Yapıp yapmama arasındaki fark yalnızca yaşam boyunca değerlidir ve bu oldukça sınırlı bir süredir. Yine de henüz çizmediğim çok resim, içmediğim de çok şarap var. 


3. İtalya seferime hazırsındır umarım. Evet iki hafta sonra Toskana fethine çıkılacak. Evliya Çelebi çarpsın ki bu ülkeyi karış karış gezeceğim. Fesleğen kokacaksın, bir de acımasız amansız. Çünkü ben ne kadar İtalyan isem sen de o kadar günlüksün. 

Peki günlükleri günlük yapan nedir? Günlük yazılması mı; ya da hiç cevap vermeden dinlemeleri mi? Sana her gün yazmıyorum, beni dinlediğinden de şüpheliyim. Ama burası yalnızca ve yalnızca ben günlük dediğim işin günlüktür.


Biraz da sizden bahsedelim değerli kadın arkadaşlarım. Hep dürüst, sadık erkek, çoğu zaman da pelüş bir ayı arıyorsunuz; ama ne yazık ki buna uygun davranmıyorsunuz(sözüm meclis dışı). Hiç incitmemişsiniz, hep incinmişsiniz. Yalan söyleyemezsiniz ama hep işitmişsiniz. Çok yargılanmışsınız ama hiç yargılamamışsınız.

Biz de 90'ların masumluğunda geldik dünyaya bir kez daha hatırlatalım. Güvenmemeyi yaşarken öğrendik. Bazen çok sevdiğimiz kız arkadaşımızın, en yakın arkadaşım diye tanıttığı kişinin eski sevgilisi olduğunu öğrenerek edindik bazı tecrübelerimizi. Bazen de aynı cümleleri en yakınımıza da yazılmış bulduğumuzda öğrendik şaşırmamayı. Beni sinirlendirebilirler, ama şaşırtamazlar sevgili günlük.

Bu yüzden insanları çok tırmalamamalısın. Tırmaladıkça hoşuna gitmeyecek bir şeyler bulursun muhakkak. Ummadan uyanmalısın her zaman.

Yine de kimseyi yargılamam, bunu sonradan öğrendim. Çünkü insan dediğimiz varlık budur. Milyarlarca farklı zihin farklı şekilde çalışır ve hepsi kendine göre özgündür. Bir insana iyi ya da kötü diyemem. Salt bir kötülükten söz edebilir miyiz? Mutlak kötülük ya da iyilik var mıdır? Bu ana kadar her zaman Tanrı ve yoldaşlarını dinledik, şeytan savunmasını dinlememize izin vermediler. Kötülükse konu, Tanrı ve yoldaşların yaptığı birçok "kötülük", kutsal kitaplarda bahsedilmiştir.

Burada mühür bende, her şeyi benden dinlediniz. Her zaman karşı tarafı da dinlemekte fayda vardır. En açık hikayelerde bile buna inanırım. Bir ansiklopediyi bir kişi yazamaz.

İyi bir öğrenciyim fakat kendi yöntemlerimle öğrenirim. Bir şeye çok anlam yüklemem, heyecanlanmamak için direnirim aksi durumda hayal kırıklığına uğramamak için. Hedefim veya zirvem olmaz hiçbir zaman. Fakat bu hiçbir şey yapmayacağım ya da boş vakit geçireceğim anlamına gelmez, ilerlerim.

Ulaşmaya çalışılan en zor zirve bile ulaşana kadar parlaktır. Bir şeye verilen en büyük değer ya ona ulaşmadan önce ya da kaybettikten sonradır benim nazarımda. Böyle olmamasını çok isterdim fakat günümüz statükosu bu şekilde.

Yine de altını çizelim, sevdiğim, değer verdiğim, beraber olmaktan keyif aldığım insanlar var. Bazen kaybetmekten korktuğum için üstlerine atlayıp sarılmam. En doğru sarılma anını zaman bize gösterir. È un'emozione, che cresce piano piano.


Sana bir de haber vereyim, Ege'ye taşınıyorum. Her zaman hayalimin Ege'de küçük bir kentte sakince yaşamak olduğunu bilirsin. Şimdi bu hayalim hızla gerçek oluyor. Çok istediğim şeyleri hayat bana en doğru zamanda güzel bir tepsiyle sunuyor. Hayatın dinamikliğine ve canlılığına bu yüzden inanırım. 

Bir deniz kasabasında, boş anlarımı denizle uğraşarak geçirebileceğim; sabah kalkıp 200 km trafiksiz bir yol gittiğimde antik bir Yunan kentinde kahvaltı yapabileceğim; akşam iş çıkışı şortumu giyip denize girebileceğim; pazar sabahı kürekle açılıp, öğlen teknede sevdiklerimle şarap ve ekmek tüketebileceğim bir hayat. Ve bunu aynı işimi yaparak elde edeceğim. İş arkadaşlarım ve iş yerimin Dikili'ye taşınmasıyla. Güneşli, kırmızı şaraplı ve ekşi mayalı ekmekle donatılmış mutlu günler bizi bekliyor.


Bir şeylerin rutin olarak yapılması onun sonsuza dek süreceğini göstermez. Ezelden ebedi bir şey yok, istersen tekrar altını çizebilirim. 

Bu yüzden bu akşam kısada bitirip hepimiz muzlim, sevecen ve bir o kadar da loş bir ışıkta ayrılalım.

Yeniden görüşürüz burada.

Non finito, ciao